Araştırmacı Yazar

İstinaf Kanun Yolu Kapalı Davalarda Hakimin Görevini Kötüye Kullanması ve İstinaf Denetiminin Önemi

Hukuk

Giriş

Hukuk devleti ilkesinin temel taşlarından biri, yargı kararlarının denetim mekanizmalarına tabi olmasıdır. Bu bağlamda, ilk derece mahkemelerinin verdiği kararların üst dereceli yargı mercilerinde incelenmesi, adaletin sağlanması açısından hayati önemdedir. Ancak Türkiye’de bazı yargı alanlarında ve özellikle belirli parasal sınırın altındaki davalarda, istinaf yolunun kapalı olması, ilk derece mahkemesi kararlarını kesinleştirmekte; bu durum, hem bireyin adil yargılanma hakkını zedelemekte hem de yargılamanın denetimsiz kalmasına yol açmaktadır. Ne yazık ki, bazı hakimlerin bu denetimsizlikten güç alarak görevlerini ihmal ettikleri ya da kasten hukuka aykırı karar verdikleri örnekler, yargı sistemine olan güveni sarsmaktadır. Dava nihayetinde verilecek kararın istinaf denetiminden geçmemesi adil yargılanma hakkının ihlali niteliktedir. Bilindiği üzere, ilk derece mahkemelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı kanun yararına temyiz/bozma olağanüstü kanun yoluna başvurulabilmektedir. Ancak hukuka aykırılık tespit edilse dahi kararın sonuçlarını ortadan kaldırmamaktadır. Yalnızca mahkemeler için uyarıcı nitelikte ilan edilmektedir. Bazı dava dosyalarında gerekli araştırmalar yapılmadığı gibi, usul ekonomisi ilkesine aykırı şekilde davanın tarafları yüksek yargılama masrafları altında bırakılmaktadır.

İstinaf Yolunun Kapalı Olduğu Dosyalarda Yargılamanın Riskleri

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ve devamı maddelerinde düzenlenen istinaf kanun yolu, yargı kararlarının hem maddi hem hukuki denetimini sağlamaya yönelik bir temyiz öncesi ara aşamadır. Ancak belirli parasal sınırların altında kalan davalarda, istinaf yoluna başvuru hakkı bulunmamakta, bu da ilk derece mahkemesi kararını kesin hüküm haline getirmektedir. Neticede, vatandaşın kararı üst mercilere taşıyarak bir denetim talep etmesi mümkün olmamaktadır.

Bu sistemde, ilk derece mahkemesi hakiminin verdiği karar nihai nitelik kazandığı için, hakimin karar öncesi dosyayı tüm yönleriyle ve özenle incelemesi, gerekli araştırmaları yapması, delilleri tam ve eksiksiz toplaması hayati önem taşımaktadır. Aksi halde, eksik incelemeyle, yüzeysel değerlendirmelerle ve hatta açık hukuka aykırılıkla verilen kararlar, itiraz imkanı bulunmadığı için mağduriyetlere yol açmaktadır.

Hakimlerin Sorumluluğu ve Görevi Kötüye Kullanma Durumları

Bazı dosyalarda, hakimin istinaf yolunun kapalı olduğunu bilerek yetersiz araştırmayla karar verdiği, delilleri toplamaktan imtina ettiği veya taraflara savunma hakkı tanımadan hüküm kurduğu durumlara rastlanmaktadır. Bu tür davranışlar, Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi kapsamında “görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturabileceği gibi, aynı zamanda Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının da ihlalidir.

Bir hakimin, kararına karşı başvuru yolu kapalı olduğu için dosyayı özensiz incelemesi ya da kasten hakkaniyete aykırı karar vermesi, yalnızca bireysel bir hata değil, sistemsel bir çöküntünün habercisidir. Böyle bir durumda, sadece mağdur vatandaş değil, kamu vicdanı da derin yara almaktadır. Bu nedenle, kasıtlı şekilde görev gereklerine aykırı davranan hakimler hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından etkili ve caydırıcı disiplin yaptırımları uygulanmalıdır.

Yasama ve İdarenin Sorumluluğu: Yasal Düzenleme İhtiyacı

Adalet Bakanlığı’nın bu konuda yasal bir düzenleme yapması elzemdir. Özellikle istinaf başvuru yolundaki parasal sınırların günümüz ekonomik koşulları dikkate alınarak makul seviyelere çekilmesi gerekmektedir. Örneğin, bugün birçok vatandaş için küçük görünen bir parasal sınır bile, ciddi ekonomik sonuçlar doğurabilmektedir. Dolayısıyla, istinaf denetiminin yalnızca belirli meblağların üzerindeki davalara özgülenmesi yerine, daha geniş bir kapsama yayılması gereklidir.

İstinaf yolu, sadece tarafların haklarını koruyan bir mekanizma değil, aynı zamanda yargı içi denetim sistemidir. Bu denetim mekanizmasının genişletilmesi, hem yargı kalitesini artıracak hem de hakimlerin keyfi ve özensiz kararlar verme olasılığını azaltacaktır.

ÖRNEKLER

1-İzmir 24.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen bir itirazın iptali dava dosyasında, mahkeme hakimi gerekli müzekkereleri yazmadan, tarafın gösterdiği tanıkları dinlemeden hukuka aykırı karar verdiği gibi, parasal sınır sebebiyle kesin nitelikteki kararda fahiş yargılama giderine mahkum etmiştir. Denetimden yoksun karar adalete duyulan güveni sarsmıştır.

2-İzmir 5.İcra Hukuk Mahkemesinde görülen şikayet başvurusunda, mahkeme hakimi süresinde karar vermediği gibi, bankaya müzekkere yazıp banka tarafından araştırılacak tarih aralığı istenilmesine rağmen, müzekkerenin amacıyla çelişip talep  edilen bilgileri bankaya göndermeksizin usul ve yasaya aykırı hüküm kurmuştur.

3-İzmir 60.Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hiçbir somut delil olmaksızın soyut beyana dayalı mahkumiyet kararı vermiştir. Parasal sınır sebebiyle kesin nitelikteki karara itiraz edilememiştir. Denetimden yoksun karar adalete duyulan güveni sarsmıştır.

Sonuç ve Öneriler

İstinaf yolu kapalı dosyalarda verilen kararlar, vatandaş açısından telafisi imkânsız mağduriyetlere yol açabilir. Bu nedenle:

1. Hakimlerin sorumluluğu daha güçlü şekilde denetlenmeli, özellikle kararları kesin nitelik taşıyan dosyalarda görevini ihmal eden ya da kötüye kullanan yargı mensuplarına yönelik disiplin ve ceza mekanizmaları işler hale getirilmelidir.

2. HSK, bu tür davranışlara karşı caydırıcı bir duruş sergilemeli, şikayetleri etkin biçimde incelemelidir.

3. Adalet Bakanlığı, istinaf yolundaki parasal sınırları düşürmeli ve adaletin denetim altında kalmasını sağlayacak bir sistem reformu gerçekleştirmelidir.

4. Yargılamada etkin delil toplama yükümlülüğü, hakimin kişisel takdirine bırakılmaksızın sistematik hale getirilmelidir.

Yargı erkinin tarafsızlığı, bağımsızlığı ve sorumluluğu birlikte değerlendirilmeli; yargılamanın kalitesi, sadece yazılı kurallar değil, etkin bir denetim ve sorumluluk bilinciyle güvence altına alınmalıdır.

Av.Vefa VARLI LL.M.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerik korunmaktadır !!